17 Ekim 2010 Pazar

Saçma sapan konuşma be?!

Dizi izlemek yeri geldiğinde çok keyifli. Özellikle ana karakterlerden birini çok severseniz. Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi'ni çok sevme sebebim kesinlikle Behzat... O kadar benden bir adam ki... Çekim tekniğini, sahnelerin dokunaklı olmasını geçtim...Ara sıra olan ufak tefek hataları geçtim. Buram buram "içtenlik" kokan bir adam/kadın varsa karşımda, ben onu izlemeye doyamıyorum sanırım.
Emrah Serbes her yönüyle güzel bir adam yaratmış. Tartışılır tabi, kimisi sürekli argo konuşan bir adamı sevmek istemeyebilir. Kendi hataları yüzünden ( kısmen ) kızı ölen bir  adama acımak, sempati duymak istemeyebilir. Faşist bulabilir, işe yaramaz bulabilir... Tartışmadığım yönüyle BEHZAT Ç. denen adam, psikopat denilen ama ezberbozan bir polis. Ekibine yeri geldiğinde kan kusturan, zamanı gelince onları sevgisiyle boğacak kadar çok sahiplenen bir adam. Bir takım özellikleri var tabi. Durup dururken tokat atar, kimisi buna "höteneeeek ehhh!" diye tepki verebilir ama Behzat'ı gerçekten tanıyan biri diğer yanağını da çevirebilir. O sorgular, sorgulanmaz gibi görünse de en çok sorgulanan odur. Çünkü kendiyle baş başa kalmak koyar en çok insana. Sorduğun sorulara sürekli kendin cevap vermek...
Aşık olmayı kendine lüks gördüğün zamanlar, bir tavşan'la arkadaşlık kurmak, sevimli bir deli ile aynı evde yaşarken aynı zamanda ondan kaçmamayı onu kabullenmeyi öğrenmek...Çok uzak bir yaşam değil aslında bu, bizden yaşamlar bunlar. Suretleri farklı sadece, vicdan muhasebelerimiz farklı... Belki de yeterince cesur olamıyoruz, "hoppaa?"derken elimizden kaçıyor dakikalar...

Kaçımız "iyi misin?" diye soran birine "saçma sapan konuşma be?!" diye cevap vermek istemedi ki hem...

Oyunculuklar ve tekniğe girmek istemiyorum demiştim yazının başında ama Erdal Beşikçioğlu mühim bir adammış gerçekten, bir kez daha anlaşıldı. Bunun yanı sıra Ege Aydan ve Harun rolünde  Fatih Artman bir harikalar. Akbaba ve Hayalet'in gül yanaklarından da öpmek farzdır. Şule de beş dakika görünmezse olmaz.Bahar rolündeki Ayça Varlıer ise tam tutunamadı hala senaryoya diye düşünüyorum. Belki rolü arttıkça daha da belli olur. Buradan çıkaracağımız ders de şu olabilir "trilyonlar dökmek gerekmez iyi cast için..."

Hem kaliteli, hem eli yüzü düzgün bir senaryoya sahip dizi izlemek isteyen herkese tavsiyemdir. Serdar Akar yeterli olabilir bazı kimseler için, onu da atlamamak lazım.
  

bugünün dersi.
her şeyin bir zamanı ve süresi vardır.
doğru olması zaman alsa bile her şey yoluna girmek zorunda..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder